Cumhuriyet Halk Partisi’nde belediyelere yapılan operasyonlar devam ederken partiden yeni bir adım atıldı.
CHP, tüm belediye başkanlarını 10 Temmuz Perşembe günü Ankara’ya davet etti.
Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart’ta gözaltına alınmasının ardından CHP’li belediyelere yönelik operasyonlar devam ediyor. Son olarak, Antalya, Adıyaman ve Manavgat belediyelerine operasyonlar gerçekleştirildi.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, son operasyonun ardından tutuklanmıştı.
CHP kulislerinde iktidarın “operasyon” hamlesine karşı daha sert bir tutum benimsenmesi gündemde.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yönelik açılan soruşturma dikkat çekiciydi.
Özel hakkında Ankara Başsavcılığı tarafından ‘cumhurbaşkanına hakaret, suç işlemeye teşvik, kamu görevlilerine hakaret ve tehdit’ suçlamalarıyla soruşturma başlatıldı. Soruşturmanın sebebi, Özel’in bir CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı sonrası yaptığı konuşma oldu.
Özel, MYK toplantısından sonra neler söylemişti?
Toplantının ardından Özel, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a şu şekilde seslenmişti: “2 Kasım’a sen bir sandık koymazsan, kasıma ben bir sandık koyarım.”
Özel’in konuşmasının özeti şöyleydi:
* AK Partili Isparta Belediye Başkanı’na Audi A8 Long aracı, Isparta AK plakalı ve Aziz İhsan Aktaş tarafından ihale kazanmak karşılığında verilmiş. Bu durumu verenler bile kabul ediyor.
* Isparta Belediye Başkanı bunu inkar etmiyor ve Isparta Belediye Meclisi de bunu biliyor. Bu durumda kanıtlar, itiraflar açıkça mevcut.
* Bizim elimizde olmayan, ispatlanamayan bir Peugeot Partner aracı yüzünden genç bir belediye başkanı cezaevindeyken, AK Parti’ye bağlı bir belediye başkanı AK plakasıyla dolaşıyor. Bu nerede adalet?
* Gelebilirsin ve aday olabilirsin. Erken seçim kararını Meclis’te alacağız. Birinci parti olursan sandığa giderken parladığını göreceksin. CHP her geçen gün fark yaratıyor.
* Meydanlar korkutucu. İnsanlar kötüleşirken sen daha da kötüleşmiyorsun. Bu korku filmi sana gösterilecek. İki milyon insan fragmanını izliyor.
* Kimseyi kaba kuvvetle tehdit etmiyoruz. Ancak birisi darbe yapmaya kalkarsa, seçimi manipüle etmeye çalışırsa, halk kendi elleriyle sandığı geri getirir. Kimse fazladan cesaretle hareket etmeye cesaret edemesin.
* Halkı eyleme çağıracağımız günü ben belirlerim. O gün ne yaşayacağını kendin düşün. Ancak halkı sokağa tehlikeli çağrılara sokma.
* Sandığı ortadan kaldırmaya çalışma, saygınlıklı bir şekilde sandığa gitmelisin. 2 Kasım geliyor… Seni yüzde 29’la oturtmayacağız. Aparatlara güvenme.